AKYAZI/Türkiye Davası
(33362/96)
Strazburg
30 Ekim 2001
USULĐ ĐSLEMLER
1. Davanın nedeni, Türk vatandası olan Aydın Akyazı’nın ("basvuran"), 18 Ağustos
1995 tarihinde, Đnsan Haklarını ve Temel Hakları Korumaya Dair Sözlesme'nin
("Sözlesme") eski 25.maddesi uyarınca, Türkiye aleyhine Avrupa Đnsan Hakları
Komisyonu'na ("Komisyon") yaptığı basvurudur (basvuru no. 33362/96).
2.Basvuranı Ordu’da faaliyet gösteren avukat Haluk Türkmen temsil etmistir. Bu
davaya yönelik olarak Türk Hükümeti bir Ajan tayin etmemistir.
3. Basvuran, kendisine karsı yürütülen ceza yargılamasının Sözlesmenin 6 § 1
maddesi uyarınca “makul sürede” sonuçlanmadığını öne sürmektedir.
4. Basvuru, 1 Kasım 1998 tarihinde, Sözlesme'nin 11 No'lu Protokolü yürürlüğe
girdiğinde, anılan Protokol'ün 5. maddesinin 2. fıkrası uyarınca Mahkeme’ye
gönderilmistir.
5. Basvuru, Mahkeme'nin Birinci Kısmına verilmis (Đçtüzük, 52. madde, 1.fıkra) ve bu
bölüm içinde davayı inceleyecek olan daire (Sözlesme'nin 27 §1 Maddesi), Đçtüzüğün
26§1 maddesine uygun olarak tesekkül etmistir. Mahkeme'de Türkiye'yi temsil eden
Sn. Yargıç Rıza Türmen davadan çekilmistir (Đçtüzük 28.madde). Bunun üzerine
Hükümet Sn. Feyyaz Gölcüklü'yü Sn. Rıza Türmen'in yerine ad hoc yargıç olarak
atamıstır (Sözlesme'nin 27§2 ve Đçtüzüğün 29§1 maddeleri).
6. Daire Baskanı basvurunun Davalı Devlet aleyhine yapılan diğer basvurularla
birlesirilmesine karar vermistir.
7. Daire 31 Ağustos 1999 tarihli bir kararla basvuruyu kabuledilebilir bulmustur.
8.Gerek basvuran gerekse de Hükümet esaslara iliskin olarak görüs bildirmislerdir
(Đçtüzük 59 § 1).
OLAYLAR
I. DAVAYA ESAS TESKĐL EDEN OLAYLAR
A. Basvuranın yakalanması ve tutuklanması
* Dısisleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasî Đsler Genel Müdürlüğü tarafından Türkçe’ye
çevrilmis olup, gayrıresmî tercümedir.
9. 26 Kasım 1980 tarihinde, Fatsa Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polis memurları
basvuranı yasadısı Dev-Yol örgütüne üye olduğu süphesiyle tutuklamıslardır.
10. 15 Ocak 1981 tarihinde Erzincan Sıkıyönetim Mahkemesi, basvuranın tutukluluk
halinin devamına karar vermistir.
B. Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'ndeki Yargılama
11. 10 Mayıs 1982 tarihinde, Askeri Savcı, basvuran ve diğer 722 davalı hakkındaki
iddianamesini Sıkıyönetim Mahkemesi'ne sunmustur. Savcı, basvuranı, amacı Türk
anayasal düzenini yıkarak yerine Marksist-Leninist bir rejim kurmak olan yasadısı
silahlı örgüt Dev-Yol'a üye olmakla suçlamıstır. Savcılık, Türk Ceza Kanunu'nun
146§1 hükmü uyarınca ölüm cezası talep etmistir.
12. 24 Ağustos 1988 tarihinde, Sıkıyönetim Mahkemesi, basvuranı Dev-Yol üyesi
olduğu için suçlu bulmustur. Mahkeme basvuranı TCK'nın 146§3 maddesi uyarınca
onbes yıl hapis cezasına çarptırmıs ve kendisini sürekli olarak bir kamu hzimeti
mesleği icra etmekten men ederek adli vesayet altına koymustur.
C. Temyiz Đslemleri
13. Basvuranın Askeri Yargıtay’a itirazda bulunmustur.
14. Sıkıyönetim mahkemelerini ilga eden 27 Aralık 1993 tarihli Kanunun yürürlüğe
girmesinin ardından, davaya bakma yetkisi Yargıtay'a geçmis ve 26 Aralık 1994
tarihinde dosya Yargıtay'a gönderilmistir.
15. 4 Temmuz 1995 tarihinde, Yargıtay, basvuranın TCK 146§1 maddesi uyarınca
yargılanması gerektiği gerekçesiyle mahkumiyet kararını bozmustur. Dava Ankara
Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmistir.
16. 24 Haziran 1997 tarihinde Ankara Ağır Ceza Mahkemesi, Türk Ceza Kanunu 102.
maddesi uyarınca, yargılama zaman asımına uğradığı gerekçesiyle basvuran
aleyhindeki kovusturmanın sona erdirilmesine karar vermistir.
II. ĐLGĐLĐ ĐÇ HUKUK VE UYGULAMA
A. Ceza Hukuku
17. Türk Ceza Kanunu'nun 146 §§ 1 ve 3. hükmü asağıdaki gibidir:
"Türkiye Cumhuriyeti Teskilatı Esasiye Kanununun tamamını veya bir kısmını tağyir
ve tebdil veya ilgaya ve bu kanun ile tesekkül etmis olan Büyük Millet Meclisini
iskata veya vazifesini yapmaktan men'e cebren tesebbüs edenler, idam cezasına
mahküm olur.
.......
Birinci fıkrada yazılı suça ikinci fıkrada gösterilenden gayri surette istirak eden fer’i
serikler hakkında bes seneden on bes seneye kadar ağır hapis cezası ve amme
hizmetlerinden müebbeden memnuniyet cezası hükmolunur.”
HUKUK
I. SÖZLESMENĐN 6 § 1 MADDESĐNĐN ĐHLAL EDĐLDĐĞĐ ĐDDĐASI
18. Basvuran, aleyhinde yürütülen cezai kovusturmasının süresinin uzunluğundan
yakınmıstır. Bu bağlamda Sözlesme'nin 6§1 maddesinin ihlal edildiğini idda
etmektedir. Anılan madde asağıdaki gibidir:
"Herkes, ... cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamalar konusunda karar verecek
olan, ...bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde...görülmesini istemek
hakkına sahiptir."
19. Hükümet basvuranın iddialarını reddetmistir. Basvurana yöneltilen suçlamalar
bakımından davanın karmasık olduğunu ve Dev-Yol eylemlerine karıstıkları
süphesiyle suçlanan 723 davalının söz konusu olduğu bir durusmanın hazırlanmasının
güçlüğünü ifade etmistir.Bu etmenlerin islemlerin uzamasında etkili olduğunu ve yargı
makamlarının ihmal ve gecikmesinden söz edilemeyeceğini iddia etmislerdir.
A. Dikkate alınacak dönem
20. Mahkeme, yargılamanın, basvuranın yakalandığı 26 Kasım 1980 tarihinde
baslayıp 24 Haziran 1997 tarihinde sona erdiğini gözlemlemektedir. Dolayısıyla,
basvuranın yargılanması yaklasık on altı yıl yedi ay sürmüstür.
21. Bununla birlikte Mahkeme, Türkiye'nin bireysel basvuru hakkını tanıdığına iliskin
bildirimde bulunduğu 28 Ocak 1987 tarihinden beri geçen on yıl bes aylık dönemi
inceleyebilmektedir. Yine de Mahkeme, üstte anılan bildirimin yapıldığı sırada
yargılamanın ne durumda olduğunu dikkate almak zorundadır. Söz konusu tarihte,
yargılama altı yıldır sürmekteydi.
(b) Yargılama süresinin makuliyeti
22. Mahkeme, Sıkıyönetim Mahkemesinin yedi yıl dokuz ayda karara vardığını
gözlemlemektedir. Askeri Yargıtay itirazı bes yıl dört ay sonra ele almıstır. Askeri
Yargıtay davayı ele aldıktan yaklasık yedi ay sonra, 4 Temmuz 1995 tarihinde, karara
varmıstır. Bu kararı müteakiben dava Ankara Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye
baslanmıs ve bu mahkeme de zaman asımına bağlı olarak yargılamanın sona
erdirilmesine karar vermistir. Mahkeme, gerek ilk derece mahkemesinde gerek temyiz
sürecinde önemli gecikmeler olduğu kanısındadır. Bu gecikmeler davanın
karmasıklığı ile açıklanamaz ve basvurana karsı yürütülen cezai kovusturmanın
uzamasının sorumluluğu ulusal makamlara atfedilmelidir.
23. Mahkeme, kendisindeki delillere ve konu hakkındaki içtihadına dayanarak, ceza
yargılamasının uzun sürmesinin "makul süre" yükümlülüğünün yerine getirilmemesine
yol açtığı sonucuna varmıstır.
24. Dolayısıyla, Sözlesmenin 6 § 1 maddesi ihlal edilmistir.
II. SÖZLESMENĐN 41. MADDESĐNĐN UYGULANMASI
25. Sözlesme'nin 41. Maddesi asağıdaki gibidir:
"Mahkeme isbu Sözlesme ve protokollerinin ihlal edildiğine karar verirse ve ilgili
Yüksek Sözlesmeci Tarafın iç hukuku bu ihlali ancak kısmen telafi edebiliyorsa,
Mahkeme, gerektiği takdirde, hakkaniyete uygun bir surette, zarar gören tarafın
tatminine hükmeder."
A. Zarar
26. Basvuran, maddi ve manevi tazminat olarak 1.000.000 Amerikan Doları talep
etmistir. Bu bağlamda basvuran, yargılamanın çok uzun sürmesinden kaynaklanan
birçok sıkıntıya maruz kaldığına değinmistir.
27. Hükümet, basvuranın iddialarıyla ilgili herhangi bir yorum yapmamıstır.
28. Basvuranın yargılamasının toplam süresinin uzunluğunu dikkate alan Mahkeme,
kendisinin belli bir sıkıntıya düstüğünü düsünmektedir. Hakkaniyet ilkesi temelinde
kendisine 100,000 Fransız Frangı ödenmesine karar vermistir.
B. Masraflar
29. Basvuran, yasal harcamalar için herhangi bir talepte bulunmamıs, takdiri
Mahkemeye bırakmıstır.
30. Hükümet, bu baslık altında da herhangi bir görüs belirtmemistir.
31. Mahkeme, basvuranın Sözlesme islemleri sürecinde bazı harcamalarda
bulunduğunu göz önüne alarak, yaptığı masraflar için basvurana 10,000 Frank
ödenmesinin makul olduğuna karar vermistir.
C. Temürrüt Faizi
32. Mahkeme önündeki mevcut bilgilere göre, isbu kararın benimsendiği tarihte
Fransa'daki yasal faiz oranı yıllık % 4,26'dır.
BU NEDENLERDEN DOLAYI MAHKEME OYBĐRLĐĞĐYLE,
1. Đçtüzük 43§1 maddesi uyarınca birlestirilen diğer basvurulardan ayırmaya;
2. ceza yargılamasının uzunluğu nedeniyle Sözlesmenin 6§1 maddesinin ihlal
edildiğine;
3.
(a) Sözlesme’nin 44 § 2 maddesi uyarınca kararın kesinlestiği tarihten itibaren 3 ay
içinde, ödeme tarihindeki döviz kuru üzerinden TL’sına çevrilerek davalı Devlet
tarafından basvurana,
(i) Manevi tazminat tutarı olarak 100,000 (yüzbin) Fransız Frangının
(ii) Masraflar için 10,000 (onbin) Fransız Frangının
ödenmesi gerekebilecek her türlü vergiyle birlikte, ödenmesine,
(b) üç aylık süre sonunda yapılan ödemeler için, ödeme tarihine kadar yıllık % 4,26
faiz uygulanmasına
4. Oybirliğiyle basvuranın adil tatmine iliskin diğer taleplerinin reddine
KARAR VERMĐSTĐR.
Đsbu karar Đngilizce olarak verilmis ve 30 Ekim 2001 tarihinde, Đçtüzüğün
77.maddesinin 2.ve 3. fıkraları uyarınca yazılı olarak tebliğ edilmistir.
Michael O'BOYLE Elisabeth PALM
Sekreter Baskan