BAHADDAR / Hollanda Kararı
. DAVANIN OLUSUMU
A. OLAYLAR
Basvurucu, Bay Shammsuddin Bahaddar, 1966 doğumlu bir Banglades
vatandasıdır. Halen Hollanda’da yasamaktadır.
Basvurucu, Banglades’in Chittagong dağlık bölgesinde yerlesik Chakma
kabilesinden olduğunu belirtmektedir. Basvurucu, çocukluğundan beri, Chittagong
dağlık bölgesinin özerkliğini sağlamaya çalısan bir örgütün (Jana Sanghati Samiti)
yasadısı silahlı kanadı olan Shanti Bahini’nin aktif üyesi olduğunu ileri sürmektedir.
Basvurucunun etkinlikleri Shanti Bahini adına para toplamayı ve ordu birimlerinin
hareketleri hakkında bilgi elde etmeyi içermektedir.
Gasp suçu nedeniyle hakkında yakalama emrinin çıkarıldığını öğrenen
basvurucu, Haziran 1990’da Banglades’i terketmistir. Hollanda’ya ulastıktan sonra
13 Temmuz 1990’da, kendisine siyasi mülteci statüsü tanınması ya da buna
alternatif olarak insani nedenlerle oturma izni verilmesi için basvurmustur. Her iki
basvuru da Adalet Bakanı Yardımcısı tarafından 16 Temmuz 1991’de
reddedilmistir.
Basvurucu, Bakan Yardımcısından bu kararı tekrar değerlendirmesini istemis
ve, bu basvuru kendiliğinden yürürlüğü durdurucu bir etki doğurmadığından,
basvurusu hakkında bir karar verilinceye kadar ülke dısına çıkarılmasını önlemek
için bir yargısal emir elde etmek istemistir. 14 Kasım 1991’de Lahey Bölge
Mahkemesi Baskanı bu konuda bir yargısal emir vermistir.
Yabancılar Danısma Kurulunun görüsünü aldıktan sonra Bakan Yardımcısı, 26
Mart 1993’te 16 Temmuz 1991 tarihli kararın tekrar incelenmesine gerek
olmadığına karar vermistir.
Basvurucu, Danıstay Yargı Bölümü’ne itiraz etmis ve itiraz gerekçelerini daha
sonraki bir tarihte sunabileceğini belirtmistir. Basvurucu, yine, bu islemler
sonuçlanıncaya kadar ülke
dısına çıkarılmasını önlemek için bir yargısal emir elde etmek istemis; Lahey
Bölge Mahkemesi Baskanı 14 Kasım 1991’de bu konuda bir yargısal emir vermistir.
7 Mart 1994’te Danıstay Đdari Davalar Bölümü Baskanı, basit yargılama
usulüne göre, itiraz nedenlerinin süre geçtikten sonra sunulması nedeniyle
basvurucunun itirazının kabul edilemez olduğunu açıklamıstır.
Basvurucu, Baskanın bu kararı aleyhine, Đdari Davalar Bölümünün bir
dairesine, itirazda bulunmustur. 22 Eylül 1993 tarihinde yapılan durusmada
basvurucunun avukatı, daha erken bir tarihte itiraz nedenlerini sunmanın imkânsız
olduğunu; Bakan Yardımcısı basvurucunun sunduğu belgelerin gerçekliğinden
kuskulandığından Banglades’ten ek kanıtların getirilmesi gerektiğini belirtmistir.
29 Eylül 1994’te Đdari Davalar Bölümü itirazı, davanın esasını
değerlendirmeksizin reddetmistir. Basvurucunun itiraz nedenlerini sunmak için
sürenin uzatılmasını talep etmediğini ve her halde bu nedenleri sunmak için yeterli
fırsatının olduğunu kabul etmistir.
Basvurucu 5 Aralık 1994’te siyasi mülteci statüsü tanınması ya da insani
nedenlerle oturma izni verilmesi için tekrar basvurmustur. Bu basvurular, hiçbir yeni
olay ortaya konulmaması nedeniyle, 12 Ocak 1995’te Adalet Bakanı Yardımcısı
tarafından kabul edilmez bulunmustur. Basvurucu bu karara karsı Lahey Bölge
Mahkemesi’ne itirazda bulunmus, ancak bu itiraz için gerekçelerini öngörülen süre
içinde sunmamıstır. Đtiraz bu nedenle 21 Haziran 1995’te kabul edilmez
bulunmustur.
B. AVRUPA ĐNSAN HAKLARI KOMĐSYONU ÖNÜNDEKĐ
ĐSLEMLER
Komisyona 2 Aralık 1994’te yapılan basvurunun kabul edilir olduğu 22 Mayıs
1995’te beyan edilmistir.
Dostça çözümü sağlamak için basarısız kalan bir girisimden sonra Komisyon,
olayları ortaya koyan ve oybirliğiyle basvurucunun Banglades’e iadesinin
Sözlesmenin 2. Maddesini ihlal etmeyeceği ancak bunun 3. Maddenin ihlâline neden
olacağı görüsünü (5’e karsı 26 oyla) belirten bir raporu 26 Kasım 1996’da kabul
etmistir.
Dava, Komisyon tarafından 28 Ekim 1996 tarihinde Mahkeme önüne
getirilmistir
II. KARAR ÖZETĐ
Hükümetin ilk itirazı
Hükümet, basvurucunun itiraz nedenlerinin sunulması için usulü gereklere
uymadığını ve bu nedenle de Sözlesmenin 26. Maddesi uyarınca kendine tanınan iç
hukuk yollarını tüketmemis olduğunu iddia etmistir.
Mahkeme, 3. Maddenin içerdiği kötü muamele yasağının iade vakalarında
mutlak olmasıyla birlikte bu Maddeye dayanan basvurucuların mevcut ve etkili iç
hukuk yollarını tüketme kosulundan doğal olarak muaf tutulmadıklarını kabul eder.
Bu bakımdan, iç hukuk tarafından konulan usulü kosullara ve süre sınırlamalarına
uyulması gerekir. Bir basvurucuyu bu tür kurallara uyma yükümlülüğünden kurtaran
özel durumların olup olmadığı her davadaki olaylara bağlı olacaktır. Mülteci statüsü
için yapılan basvurularda, basvurucunun basvurusunu desteklemek için kaçtığı
ülkeden kanıt elde etmesi gerekebileceğinden, basvuruların sunulmasına iliskin süre
sınırının basvurucuya iddiasını kanıtlamak için gerçek bir fırsat vermeyecek biçimde
çok kısa olmaması ya da çok katı uygulanmaması gerekir.
Eldeki davada basvurucu, itiraz nedenlerini sunmak için öngörülen süre sınırına
uymamıs ve böyle bir olanağı olmasına karsın sürenin uzatılmasına iliskin bir
istemde bulunmamıstır. Mahkemeye göre, basvurucuyu öngörülen süre sınırına
uymaktan muaf tutan özel durumlar bulunmamaktadır. Süre geçtikten sonra bile
basvurucunun mülteci statüsü için ya da insani nedenlere dayanan oturma izni için
yerel makamlara yeni basvurular yapabilme olanağının bulunması da ayrıca
anlamlıdır. Mahkeme, yerel islemler sürecinin hiçbir asamasında iade edilme
kararına karsı basvurucunun geçici bir yargısal emir isteminin reddedilmediğini ve
sonuç olarak yakın bir 3. Maddeye aykırı muamele tehdidi altında olmadığını
belirtir.
Bu kosullarda Mahkeme, basvurucunun Komisyona basvurmadan önce mevcut
iç hukuk yollarını tüketmediği ve bu nedenle Mahkemenin davanın esasını
inceleyemeyeceği sonucuna varmıstır.
[Bkz. Kararın 43-49. Paragrafları.]
Karar dokuz yargıçtan olusan bir Daire tarafından verilmistir. Bunlar; Bay R.
Bernhardt (Alman) Baskan, Bay Thór Vilhjálmsson (Đzlandalı), Bay L.-E. Pettiti
(Fransız), Bay I. Foighel (Danimarkalı), Bay J.M. Morenilla (Đspanyol), Bay D.
Gotchev (Bulgar), Bay P. Kuris (Litvanyalı), Bay P. van Dijk (Hollandalı), Bay T.
Pantiru (Moldovyalı).
Bir Yargıç, Bay P. van Dijk, ayrı görüs belirtmis; iki Yargıç, Bay Foighel ve
Bay Morenilla karsı oy kullanmıs ve bunlar karara eklenmistir.