TOHAV ve SAMER’den
“Türkiye’de ve dünyada seçim sistemleri” paneli
Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı (TOHAV) ile Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) tarafından Cezayir Toplantı Salonu’nda “Türkiye’de ve Dünyada Seçim Sistemleri” konulu bir panel düzenlendi.
Panelde BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve CHP Konya Milletvekili, Anayasa Komisyonu üyesi Atilla Kart, “Türkiye’de ve dünyada seçim sistemleri” üzerine konuştu. Panele konuşmacı olarak davetli olan AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu ise hastalığı nedeniyle katılmadı.
Üç oturum halinde gerçekleşen panelin ilk oturumunda “Kavramsal Çerçeve ve Dünya Deneyimleri” konuşuldu. Moderatörlüğünü Prof. Nükhet Sirman’ın yaptığı oturumda, gazeteci Andrew Finkel, seçim sistemlerine ilişkin dünya örneklerine geniş yer verdi. Panelde konuşan Prof. Dr. Turgut Tarhanlı da, yüzde 10 seçim barajını eleştirerek Türkiye’nin bugün toplumun farklı kesimlerin temsilini güçlendirecek yapıda gözükmediğini söyledi.
Kadınların siyasete katılımı ve adaylıkları ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Nükhet Sirman ise, BDP haricindeki partilerde, parti içinde kadınların ayrı kadın politikası yapmasının Türkiye’de mümkün olmadığını dile getirdi.
“Türkiye’de Seçim Sistemi ve Siyasi parti Yaklaşımları”nın konuşulduğu ikinci oturumda söz alan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan seçim barajının 12 Eylül darbecileri tarafından “Kürtler temsil edilmesin” diye konulduğunu hatırlatarak, “Türkiye’de demokratikleştirme zihinsel bir olay, bir kültür olayı, bir kabullenme biçimidir” dedi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ise, AKP’nin haksız oy temininin yanı sıra seçimlerin meşruiyetinin tartışılır hale geldiğini belirterek, yüzde 10 seçim barajı nedeniyle yüzde 45 oyun dışarıda kaldığına işaret etti. Atilla Kart, bir soru üzerine ise seçim barajı konusunda “Bence baraj tümden kalkmalıdır. CHP yüzde 5’i geçmemeli diyor” diye belirtti.
Panel, “Demokratikleşme Paketinde Önerilen Seçim Sistemleri ve Yansımaları” oturumu ile son buldu. Oturumda ilk sözü Konda Araştırma Şirketi’nden Tarhan Erdem aldı. Erdem, “Bütün konuları seçim kanunu ile halledemeyiz. İktidarlar her zaman kendisi için, kendine yaradığını var saydığı kanunlar çıkarmışlardır ama hiçbiri de mağlubiyetten kurtulmamıştır” dedi.
Panelde konuşan Prof. Dr. Mithat Sancar ise, “Seçim barajı yönetimde istikrar için var edilen bir unsurdur. Nispeten homojen toplumlarda istikrar gözetilebilir. Farklılıkların çatışma şekline dönüştüğü ülkelerde çoğunlukçu anlayışlar tehlikeli sonuçlar ortaya çıkabilir” diye konuştu. Sancar, seçim barajının kaldırılmasının en fazla temsil ile barış sürecine de katkı sunacağını belirterek, “Eğer baraj olacaksa yüzde 3’ten fazla olmamalıdır” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi öğretim görevlisi Prof. Dr. Seyfettin Gürsel de, seçim sisteminde iki noktanın çok önemli olduğuna vurgu yaparak, seçim sistemi konusunda hangi konuları değiştireceğimiz konusunda mutabakat gerektiğini belirtti. Gürsel, mevcut seçim sisteminin en büyük sorununun Kürtlerin temsiliyetinde adaletsizlik yaratmak olduğunu belirterek, “Başbakan’ın seçim sistemi reformu yapmaya niyeti yoktu. Bugün bu gündeme geldiyse bunun nedeni Kürt sorunudur. Yeni bir seçim sistemi olacaksa bu sorun kökten çözülmeli” dedi.